Cengiz Numanoğlu Sözleri

İnsan doğmak, insana ilâhi bir ihsandır; insan doğan kaç kişi, ölürken de insandır?

Allah'tan korkana, ölüm yâr gelir;ölümden korkana, dünya dar gelir.

Dinde zorlama yoktur, insan hürdür elbette; ister dünyada pişer, isterse âhirette..
 
Ya Allah'a baş eğer, hiç kimseye eğmezsin; ya herkese baş eğer, hiçbir şeye değmezsin.
 
Ya Allah'a baş eğer, özgürlüğe koşarsın; ya nefsine baş eğer, köle gibi yaşarsın..
 
Tefekkürsüz bir toplum, başıboş kâfiledir, tevekkül doğurmayan, tefekkür nâfiledir.
 
Şerefin sebebi, sanma neseptir; eşrefin eşekten farkı edeptir.
 
Şeytan, önce insana, Allah'ı unutturur;sonra, “çağdaş” çöplükte ne bulursa yutturur.
 
İnsanca yaşamanın “düşünmektir” kıstası,kabristana yakışır, içi boş kafatası.
 
Sanma ki; önünde, seçenekler çok,ya Kur’ân, ya hüsrân, üçüncüsü yok!
 
Rütbe var; yazılır, mezar taşına;zaman sellerinde, aşınır gider.Rütbe var; yazılır cennet arşına;sonsuzdan sonsuza, taşınır gider..
 
Âlim sanma, her gideni mektebe;ahlâk yoksa, yok ilimde mertebe.Ne farkeder.. Tut ki, cübbe giydirsen;pâye versen, kitap yüklü merkebe?..
 
İnsan olmak istersen, gaflet perdeni kaldır,beyni çöplük olanın, kokuşması doğaldır.

Yâr olmaz servetinin, sana bir tek kuruşu;secde yoksa, bekleme, kabirde kurtuluşu. 

“Allah” dersen mürtecî, “Tanrı” dersen çağdaşsın;bu özürlü beyinle, akıl nasıl bağdaşsın?..  

Sen özünden kaçarsan, ölüm gözünden kaçar;sen Kur’ân’ı açarsan, Kur’ân da seni açar.

Kur’ân eczanesinde, her derde devâ vardır;son kullanma tarihi: Kıyâmete kadardır.
 
Kibir, her kıvılcımı, bir yangına döndürür;onu ancak, tevâzu denizleri söndürür..
 
Ne tıbbî mûcizeler, ne estetik savaşlar; insanda ölümsüzlük, ancak ölümle başlar..
 
Ey insan ! Yalnızlıktan şikâyet etme sakın;öyle bir Dost'un var ki; şah damarından yakın.
 
Bırak artık inadı, kurtuluşun secdede;rüyana mı girmeli, ak sakallı bir dede?
 
Kim istiyorsa eğer, iki cihanda felâh;aramasın dünyada, sabırdan başka silah.
 
Hakk’a teslim olsun, yeter ki beden;dilekçeler geri dönmez secdeden..

Kulu kul eyleyen, bil ki; çul değil;rütbeleri Allah verir, kul değil…
 
Ölmeden ölene, ölüm bir şölen;ölümü öldürür, ölmeden ölen..
 
İlle de bir tokat mı, yemelisin ensene?ölüm sana gelmeden, sen kendine gelsene.
 
Dostu da düşmanı da, insanın kendisidir; ya nefsinin kölesi, ya da efendisidir.
 
Sende yoksa tefekkür, cehline akıl n'etsin?Ne korkarsın ölümden? Sen ki zaten cesetsin.
 
Zekâtla arınmamış, servetin cümlesi kor;zenginliğe sabretmek, fakirlikten daha zor.
 
Korkulardan korkanı, korkular er geç bulur;ancak Allah’tan korkan, korkulardan kurtulur.
 
Kibir zerre de olsa, barındırma kendinde; alçaldıkça yükselir, gönül Allah indinde.
 
Ne bir savcı kalırdı, ne bir yargıç ne yasa;şu insanoğlu önce, kendini yargılasa
 
Bitmez bu kan, bu hüsran, görünüyor açıkça;dünya müslümanları, müslüman olmadıkça.
 
Bizim yargılarımız, kurtarır sanma bizi,bekleyelim, görelim, Mahşerdeki temyizi.
 
Kur'ân'a harp açmadan, hele önce bir düşün;O'nun Sahibinedir, çünkü er geç dönüşün.
 
Bu hayat denizinde, boğma sakın ümidi, bu denizde Kur’an’dır, insanın can simidi.
 
Şeytanla her savaşa, hiç korkusuzca varım,insan şeytanlaşırsa, işte ondan korkarım.
 
Ömrünce secde ettin, mala mülke, paraya; ne fark eder bir ceset, gömülse de saraya? 

Mal, mülk, para tutkusu, nefsine gelse de hoş;unutma ki ey insan! Tabutların içi boş.

Hem nefsine kul olmuş, nefsini etmiş ilâh,hem ister utanmadan, bir de Allah'tan felâh.
 
Senin derdin; ne vatan, ne Sakarya, ne millet,sen; Kur'ân düşmanısın, budur sendeki illet.

Hem, İslam dinine “çağdışı” dersin,hem de cenâzende, imam istersin.Dünyada hidâyet vermezse Mevlâ;Teneşirde, imam sana ne versin ?

Yorumlar