Cahit Zarifoğlu Sözleri

Bazen yağmur olmak ister insan, yağmak ister sevdiğinin yüreğine.

Televizyon bir şamardır. Kendi elimizle hanemizde kendi elimizle suratımıza inen büyük bir şamar.  

Ayıpları araştırma hastalığı  bütün insanların içinden dışarı çıksa, kurumlaşsa ve kendine bir organ arasa bugünkü basını bulurdu.

Adı Gülbeddin Hikmetyar, liderimiz bizim. Allah adıyla konuşur, Allah için savaşır en önde. Ona zor değil kafasını kırmak zalimlerin, daha çocukken başladı bu işe. Az yer, az uyur, örgütleyicidir, azimli gerçekçidir. Seviyoruz tüm ülke gibi biz küçük mücahitler de onu.

Aklımdan çıkmıyorsun dedim.Başka türlüsünü yorgunum anlatmaya.
 
Diline bir düğüm at ve otur. Dinle. Gıybet ve dedikodu, münakaşa ve cedel, su-i zanlarla dolu söz varsa ya durma ayrıl, ya da engelle.
 
Suyu biz böyle geçeriz.Bizi afet sanırlar
 
O sabah ezan sesi gelmedi camimizden
 
Korktum bütün insanlar, bütün insanlık adına
 
Alnı secdeye inen insanların sesleri birbirine bağlanabilirse, ancak o zaman sokaklar, meydanlar ardına kadar açılır.
 
Farzet körsün, olabilir,elele tut,taş al ve at,kafiri bulur.
 
Ne çok acı var.
 
Kalbinizi yumuşatın, ama iradeniz sert olsun. Kelimelerinizi yumuşatın ama nüfuzunuz kuvvetli ve derin olsun.
 
Hayır kalbim  yorulmadım hayır hayır yıkıl daha
 
Değil mi ki, kavuşmalarımız topal ayrılıklarımız koşar adım.
 
Aradığımızın ne olduğunu biliyorsak, arayacağımız yer bellidir.
 
Birgün elbette sofraya birlikte çökeriz
 
Sen dağ gibi kurul ben zerre bir yer tutayım.
 
Az az ölüyoruz hergün / yağmurdan, havadan bahseder gibi.
 
Koşullar ağırdı ve ben seni o zamanlarda da seviyordum.
 
Gökyüzüne bakmayanların kalbi daha çabuk kirlenir.
 
Öyle tütüyorsun ki gözümde. Hamd olsun hasret çekiyorum.
 
Sana zorsa bırak yanayım, kolaysa esirgeme.
 
Biz sakalları şiirle karışık,yüreği Allah'ile barışık adamları sevdik.
 
Evimizde her türlü musibete ve hastalığa karşı bir tek doktor ve ilaç vardı: Duâ ve aspirin. Daima şifa bulduk.
 
Bir şehir kadar kalabalıktır bazılarının yalnızlığı.
 
Neden diye sormayın, onu kendime bile açıklayabilmiş değilim henüz.

Alnımı bana bıraksınlar.Hiç yalnızlık korkutmayan alnımı. 

Ben islami duyarlılığa sahip bir şairim.Bununla iftihar ediyorum.Ya başka türlü olsaydı.Aman Allahım! 

Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden,Suriye'nin toprağından,
 Bosna'nın bayrağından,
Gazze'nin gözyaşından öpüyoruz.

Yağmur sıcağı gibi öptüm sonsuz gidişinden.

Bize sözlerimizden çok, yüreğimizden anlayan gerek.

Filistin bir sınav kağıdı her mü'min kulun önündede gerçeği yaz:Hakikat şehitliğe koşmaktır de isyan çağır
 yolun açılır cennet köşelerine.        

Tek Güvencemiz Allah'tır.Başka hiç bir güvencemiz yoktur .

Nereye kadar kendinden kaçabilirsin?Ya bir daha geri dönemezsen.. 

Koşu bitince aşk bir yorulmadır,kaçılmaz kırbacından. 

Sendeyim ben, gözlerini çevir bak. Geçeceğin her menzil ben ve ben varacağın son durak.

Allahım, yol boyunca, tarih boyunca, başıboş bırakma bizi.  

Bir değişme gibidir Azrail mezarla uğraşmaz toprağı insan kazar.   

Ruhumuz dar bir şeridin içinde geçiyor, imkan'sızı'larla. 

Geçirdiğimiz zamanlar bir elbise gibi sırtımızda duruyor.

Yorumlar