Cahit Sıtkı Tarancı Sözleri

Olur biter Geçer gider. Ama canımı yaka yaka yutkunduğum şeyler var. Olup bitmeyen, Geçip gitmeyen. Zaman zaman yine uykusuzluk çekiyorum ama… Çokta takılmıyorum artık bu uyku konusuna, Uyuyunca geçmeyen şeylerin olduğunu anladığımdan bu yana.

Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.  

Bir ses bana: 'Gel! ' dese, ben o sesi işitsem
Kimsecikler duymadan bir kapı açıp gitsem.

Hayata beraber başladığımız dostlarla da yollar ayrıldı bir bir, gittikçe artıyor yalnızlığımız. 

Alemde gündüz gönlüme işkencedir,bence bayram ufukta gün bitincedir.

Dinsin artık bu kalp ağrısı. 

Olmazlara meylim var. 

Bereket versin. 
Gökyüzünün tapusu yok, 
Herkes bakabilir. 
Bulutlara kimse el koyamaz. 
Hayal kurma hürriyeti var.   

Sevmek, devam eden en güzel huyum. 

Desem ki sen benim için, 
Hava kadar lazım, 
Ekmek kadar mübarek, 
Su gibi aziz bir şeysin
Nimettensin, nimettensin.

Bir kere sevdaya tutulmaya gör;
Ateşlere yandığının resmidir.
Aşık dediğin, Mecnun misali kör;
Ne bilsin alemde ne mevsimidir  .

Günün kıymetini, kadrini bil. Balını almadan salma arıyı. 

Elimde Türkçe gibi güzel bir silahım var.

Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar.

Yaşım ilerledikçe daha çok anlıyorum;
Ne büyük nimet olduğunu ah ey güzel gün.
Boş yere üzülmekte mana yok anlıyorum,
Kadrini bilmek lazım artık her açan gülün
Şükretmek türküsüne daldaki her bülbülün
Yanmak da olsa artık aşk ile yaşıyorum. 

Yalnız kendi başın mı dertli sanırsın,
Gölgesi yeryüzünde avare insan?
Taş da istemezdi yosun tuttuğunu;
Solmakta her çiçek kokusu uçunca.
Tasadır ağaca rüzgarda yaprağı;
Her kuş yanar az çok ölen yavrusuna;
Sivrisinek de halinden memnun değil;
Vızıltısı şikayet makamındadır.

Neden sonra farkına varıyorsun
Etrafındaki korkunç ıssızlığın.
Yar olsun,dost olsun,ne arıyorsun,
adresi belli mi vefasızlığın?

Ne doğan güne hükmüm geçer,
Ne halden anlayan bulunur;
Ah aklımdan ölümüm geçer;
Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.
Ve gönül Tanrısına der ki:
- Pervam yok verdiğin elemden;
Her mihnet kabulüm, yeter ki
Gün eksilmesin penceremden. 

Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Yalnızlığımızla çoğalıp ,
Kalabalıklığımızla eksiliyoruz.
Ve öylesine kalabalık ki yalnızlığımız
Ne yana dönsek kendimize çarpıyoruz.

Yorumlar