Zavallı, iffeti yozlaşmış, edepten yoksun
Erkek zampara olmayacak. Eşine bağlı olacak. Çocuklarını sevecek.
Kadın ise o da iffetli olacak. Mahrem-namahrem bilecek. Herkesin
içerisinde kahkaha atmayacak. Bütün hareketlerinde cazibedar olmayacak,
iffetini koruyacaksın. Şimdi bunu birileri söylediği zaman 'ya bu adam
hangi dilden konuşuyor' diyebilirler. Bu kadar değerlerimize
yabancılaştık bugün.
Bir İçişleri Bakanı'nın, oğlunun gözaltına alındığını basından öğrenmesi kadar acıklı bir olay düşünülebilir mi?
Yedi kere yedi elde var Ayten
Ben normal bir bakan değilim benim özgül ağırlığım var. Partinin
geçmişini, bugünün, yarınını temsil eden biriyim. Kırmızı plaka
meraklısı koltuğa oturunca "bitti!" diyen biri değilim. Yıpratılmamam
gerek.
Lenin'i ölü olarak görmek çok güzel.
Lenin'i ölü olarak görmek çok güzel.
Laikliğin net bir tanımının yapılması gerekmektedir.
"Karşımıza sürekli takiyye sözcüğü, samimiyetsizlik çıkmaktadır. İnsanlar gerçek amaçlarını saklamak ihtiyacını duymaktadırlar. Çünkü Anayasa'nın kalıpları içerisinde parti kurmaya, Siyasi Partiler Kanunu'nun kalıpları içerisinde faaliyet göstermeye mecbursun. İfade özgürlüğüne sahip değilseniz, kapatılmamak için, iktidara giderken bir takoza takılıp düşmemek için yalan söylemeye, samimiyetsiz davranmaya, takiyye yapmaya mecbursunuz. Halbuki bıraksanız insanlar terör ve şiddeti teşvik etmedikleri ve kullanmadıkları sürece partilerini kurabilseydiler, biz bugünkü sıkıntılardan belki yıllar önce kurtulmuş olacaktık.
"Karşımıza sürekli takiyye sözcüğü, samimiyetsizlik çıkmaktadır. İnsanlar gerçek amaçlarını saklamak ihtiyacını duymaktadırlar. Çünkü Anayasa'nın kalıpları içerisinde parti kurmaya, Siyasi Partiler Kanunu'nun kalıpları içerisinde faaliyet göstermeye mecbursun. İfade özgürlüğüne sahip değilseniz, kapatılmamak için, iktidara giderken bir takoza takılıp düşmemek için yalan söylemeye, samimiyetsiz davranmaya, takiyye yapmaya mecbursunuz. Halbuki bıraksanız insanlar terör ve şiddeti teşvik etmedikleri ve kullanmadıkları sürece partilerini kurabilseydiler, biz bugünkü sıkıntılardan belki yıllar önce kurtulmuş olacaktık.
Kevin Costner ile ilgili olarak söylüyorsunuz. Bir beyanda
bulunulmuş. Yerli veya yersiz bir beyan, bunu alay konusu haline
getirmek çok doğru değil. Bugün Kevin Costner'i bu sözünden dolayı
eleştirenler, kendisi Türkiye'ye geldiğinde, başındaki şapkada, 'Ne
mutlu Türk'üm diyene' yazısı yazdığında susmuşlardı. Halbuki o zaman
konuşmaları lazımdı. Mesela ben olsam şöyle konuşurdum, 'Bu iş bu kadar
istismar edilmez arkadaş, biz bu kadar elma şekeriyle aldanan bir toplum
değiliz, sen Türk değilsin, bunu söylemek için de bir gerekçen yok. Sen
sadece bir reklam filminden şu kadar para almış bir insansın. Bizi
bunlarla aldatmak, bizim hoşumuza gideceğini zannederek bu tür kılıklara
girmek doğru değildi' diye. Bugün televizyonlarda ağızlarını aça aça
onu eleştirenlerin bu konuda suskun olduklarını söylemek,
aradaki farkı göstermek için yeterli.
Anayasa Mahkemesi nasıl böyle bir karar verebilir ki yasama yetkisini Türk milletinden alan Meclisimizi yok sayabilir? Yargı bir karar veriyor, yasamayı hiçe sayıyor. Kala kala bir yürütme kalıyor. Yürütmenin tüm eylem ve işlemleri yargı denetimine tabidir. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararlar, yürütmeyi de tasarruf altına alıyor. Danıştay’ın kurumsal muhalefeti de ortada. Yürütme de elden gitti. O zaman üç erkten sadece yasama kaldı. Böyle bir rejime, böyle bir sisteme cumhuriyet denilebilir mi?
Ölüm en büyük gerçek. Bunu siyasiler de görmeli başsavcı da görmeli, hepimiz faniyiz.
aradaki farkı göstermek için yeterli.
Anayasa Mahkemesi nasıl böyle bir karar verebilir ki yasama yetkisini Türk milletinden alan Meclisimizi yok sayabilir? Yargı bir karar veriyor, yasamayı hiçe sayıyor. Kala kala bir yürütme kalıyor. Yürütmenin tüm eylem ve işlemleri yargı denetimine tabidir. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararlar, yürütmeyi de tasarruf altına alıyor. Danıştay’ın kurumsal muhalefeti de ortada. Yürütme de elden gitti. O zaman üç erkten sadece yasama kaldı. Böyle bir rejime, böyle bir sisteme cumhuriyet denilebilir mi?
Ölüm en büyük gerçek. Bunu siyasiler de görmeli başsavcı da görmeli, hepimiz faniyiz.
Halkımız dindar, geleneklere bağlı, Batı değerleriyle yaşıyor. Türkiye rejim ihraç etme sevdasında değil.
Medeniyetler arası çatışmadan bahsedenler, tehlikeli gidişi desteklemektedir.
Cumhurbaşkanı adayı üçümüzden biri olmalı! Yoksa, kim aday olursa olsun, ben de adaylığımı açıklar, oyları bölerim!
Yorumlar
Yorum Gönder