II. Abdülhamid Sözleri

Rusya ile harp vukuunda, disiplinli bir şekilde yetiştirilen bu Kürt alayları bize çok büyük hizmetlerde bulunabilirler.
 
Orduda öğrenecekleri “itaat” fikri, kendileri  için de faydalı olacaktır...
 
Kürt ağalarının bazılarının çocuklarını, İstanbul’a getirip memuriyete yerleştirdiğim için tenkit edildiğimi biliyorum. Senelerdir Hıristiyan Ermeniler nazır [bakan] mevkilerini işgal etmişlerdir. Bundan sonra da kendi dinimizden olan Kürtleri kendimize yaklaştırmakta ne gibi bir zarar olabilir?

Göreceksiniz yüzbaşım; İttihatçılar Turancılık gayretiyle hem Rusya hemde İngiltere ile savaşa girse Allah göstermesin bu devletin parçalandığına şahit olacağız.

33 sene devletim ve milletim için çalıştım. Elimden geldiği kadar hizmet ettim. Hâkimim Allah, bunu muhakeme edecek ise Resulullah'tır. Bu memleketi nasıl bulduysam öyle teslim ediyorum. Hiç kimseye bir karış toprak vermedim. Hizmetimi ancak Allah'ın takdirine bırakıyorum. Ne çare ki düşmanlarım bütün hizmetime kara çarşaf örmek istediler ve muvaffak da oldular.

Filistin'i satın almak isteyen Yahudileri kapımdan kovduğum için Allah'a şükrediyorum.

Biz bu sahalardan çekilelim, emin olun ki buralar daimi karışık ve iğtişaş  sahalar haline gelecektir.

Beni evhamlı sanıyorlardı hayır! Ben sadece gafil değildim, o kadar.

Kırk yıl şu devletlerin birbirine düşmesini bekledim. Onlar birbirlerine düştü, şimdi ben tahtta değilim.

Tarih değil, hatalar tekerrür ediyor!

Düşmanın kurtuluş reçetesi öldürmek içindir. Esaretin bir çeşidi de borçlandırmadır.

Millet birbirini kırıp geçireceğine bırakın beni öldürsün.

Savaş yalnız sınırlarda olmaz. Savaş bir milletin topyekün ateşe girmesidir. Eğer bu bütünlük sağlanmamışsa zafer tesadüfi, yenilgi kaderdir.

Ben bir karış dahi olsa vatan toprağını satmam, zira bu vatan bana değil milletime aittir. Milletim de bu toprakları ancak aldığı fiyata verir. Çünkü bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir!

Bizi yükselten dinimize karşı duyduğumuz büyük aşktır.

İcabı halinde donanmayı kaybetmemek için canımı vermeye hazırım.

Ha kendi evlatlarım, ha millet farkı yoktur.

Ben Bizans İmparatoru Konstantin'den daha az haysiyetli değilim. Biraderim hazretlerine  bağlılığımı arzediniz. İstanbul'dan çıkmam! Kendisinin de çıkmamasını atalarımızın şerefi adına istirham ederim
Cevizin kabuğunu kırıp özüne inmeyen, cevizin hepsini kabuk zanneder.
 

Yorumlar